Evet böyle seslenirdi daha düne kadar ayakkabı boyacıları . Eskiden kulağa hoş
gelirdi bu ses hasret kaldık duymaya , eskiyi arar olduk nerde o samimi
güzellikler. Ayakkabıları boyayımmı , cila ile parlatayımmı abiler, ablalar …
Omuzunda boya sandığı sanki dünyanın bütün yükü üzerinde umut peşinde
koşan ayakkabı boyacılarımız.Güneşin doğmasıyla birlikte umuda doğru yol
alıyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte her şey değişti .Hiçbir şey eskisi gibi değil. Her
birinin farklı hikayeleri var.Yüzündeki gülümsemenin ardında dağ gibi
sıkıntıları olsa dahi kendilerini mutlu hissediyorlar .Eskiden gözde meslek gibiydi
eline boya sandığı alan ayakkabı boyamaya çıkardı .Yaşlı, genç, çocuklar ,evine
ekmek götürmek adına kimileride vakitleri boşa geçmesin okul harçlığı çıksın
diye gocunmadan çalışırlardı.Oysa şimdi sayılıdır belli yerlerde görürüz
ayakkabı boyacıları zamana karşı direniyorlar.
Çocukluk dönemlerimden bilirim hergün aynı düzen ve yan yana sandıkları
önünde ve terlikler yanda müşterilerini beklerdi. Anımsandığında bile özlem
duyuyor insan.Boya başlamadan paçalar sıvanır , bir ayak boya sandığında ,
diğeri yerde ayakkabılarını boyatan insanlar görürdük . Yaz , kış soğuk, sıcak
demeden severek , usanmadan mesleklerini icra ederlerdi .
Kışın yağmurdan, çamurdan görünmeyen o kirli ayakkabıların çehresinde
çiçekler açtırırlardı.Boya sandığından başka sermayeleri ve renk renk boyalar .
Boya kokusunu içine çekerek , boyanmış elleri ile geçimini sağlamak için
çalışırlardı keyif alarak yaparlardı mesleklerini samimiyet içinde .
Dikkatinizi çektimi hiç eskiler bilir şimdiki nesil bilmeyebilir.Ayakkabı
boyacılarının bir yerde toplandığı Lostra salonu var.Eskiden zor şartlar altında
dışarda çalışıyorlardı .Şimdi modernize olmuş korunaklı salonlarda mesleklerini
icra ediyorlar yine aynı mutlulukla.
Öyleki mesleklerini çok seviyorlar .Elden ayaktan kesilsek çalışamayacak
duruma gelsekte bizim yerimize çocuklarımız geçer yine devam ettiririz
düşüncesi ile bütünleşmişler.
Her bir boyacının alıştığı müşterisi bulunuyor .Ancak teknoloji ile birlikte sıkıntılı
süreç başladı.Eskiden deri ayakkabılar mevcuttu ,şu an kullan at devri
başladı.Her zorluğa rağmen ayakkabı boyacılarının kendi müşterileri boyancak
ayakkabılarını sandığın önüne kor boyası bitince gelir alırlar.
Eski sanatkarlar ve meslekler kalmadı .Unutulmaya yüz tuttu keşke eskiden
olduğu gibi gelenek ve göreneklerimizi yaşatabilsek .Sanatkarlarımıza sahip
çıkabilsek .Bu bizim görevimiz sahip çıkmalıyız…
Zor koşullarda dışarda evlerine katkı sağlamak için boya sandığı omuzunda üç ,
beş kuruş kazanmak adına yaz , kış demeden çalışmaya devam ediyorlar bazı
ayakkabı boyacılarımız bıkmadan , usanmadan . Toplumumuzun kanayan
yarası çocuklarımızında çalışıyor olması .Çocuklarımız okul yüzü görmeden
yaşam savaşının içinde yer almaktalar.Kendileri yaşlı , genç ,küçükler ama
sırtında taşıdığı yükü çok büyük.Ekmek parası peşinde koşan çalışanlarımıza
yardım eli uzatalım ki en azından yüklerini hafifletmiş oluruz.
‘’ELLERİYLE ÇALIŞAN İŞÇİDİR.ELLERİ VE KAFASI İLE ÇALIŞAN USTADIR.ELLERİ,
KAFASI VE YÜREĞİYLE ÇALIŞAN SANATKARDIR. GOETHE .’’
FERAH USLU
0 Yorum