loader
Kırmızı Oda'nın Olmayanı

Kırmızı Oda'nın Olmayanı

Kırmızı Oda’yı konuşalım istedim bugün. "Kırmızı Oda'nın Olmayanı" diye de bir başlığı uygun gördüm.

Instagram hesabımdan yaptığım bir ankette bu dizi hakkında yazmamı isteyenlerin sayısını görünce de fazla bekletmek istemedim.

Biliyorsunuz bir önceki yazım Masumlar Apartmanı olmuştu. Yine aynı formda bir dizi Kırmızı Oda. Yine Gülseren Budayıcıoğlu’nun vakalarını konu alan ve kurgulanarak senaryo haline getirilen bir dizi, yine Madalyonun İçi isimli kitaptan uyarlama. Yönetmen Cem Karcı, senarist Banu Kiremitçi Bozkurt.

Bu dizide bir psikiyatr var, her bölümde biten veya devam eden vakaları dinliyor, sorunları çözmeye çalışıyor. Gülseren Budayıcıoğlu rolünde Binnur Kaya... Bu rol hakkında söyleyeceklerim var ama buna geçmeden önce diğer oyunculardan biraz bahsedeyim.

Değişen Oyuncular

Aslında bakarsanız oyuncular sürekli değişiyor, vakalar ile birlikte. Klinikteki doktorlar hep aynı; Tülin Özen, Burak Sevinç, Meriç Aral, Halit Özgür Sarı. Vakalardan biri Alya mesela. Melisa Sözen canlandırıyor ve inanılmaz başarılı. Emre Kınay yine klinik danışanlarından, oyunculuğu tartışmaya kapalı. Celil Nalçakan girdi diziye, rolünü de hakkını vererek oynadı. Meliha rolünü Evrim Alasya oynuyor, o da gayet başarılı. Oyuncular başarılarını tartışmaya bile gerek yok, benim derdim başka...

Bu gibi diziler ile ilgili düşünce ve endişelerimi bir önceki yazımda, yani Masumlar Apartmanı yazımda anlatmıştım o sebeple o konuya hiç girmiyorum. Diyorum ki önemli bir rol olan psikiyatr rolü için Binnur Kaya ne kadar uygundu? Lütfen yanlış anlaşılmasın; oldukça başarılı bulduğum bir oyuncudur o ayrı. Ama ben başka birini görmeyi isterdim o rolde. Binnur Kaya’yı bugüne kadar bir çok yapımda izledik, hepsini de başarı ile sonlandırdı. Kaya’nın biyografisine baktığımızda sinema ve diziler, tiyatro sahneleri ve sayısız ödül görüyoruz. Çünkü çok sevildi, çünkü başarılı ama sorumluluğu çok büyük olan bu Doktor Hanım rolü sanki ona ait olmamalıydı. Çok ciddi vakaları dinlerken ona bakıyorum; ‘acaba kaç saniye sonra Şahika kahkahası gelecek’ diye düşünüyorum. İnanın böyle düşünen sadece ben değilim.

Yine sosyal medyada yaptığım ankette çok fazla izleyicinin benim gibi düşündüğünü gördüm. Ama nedense köşe yazarları, eleştirmenler bu diziden bahsederken Binnur Kaya’nın ne kadar başarılı olduğunu yazmış. Evet çok başarılı ama bu rolü daha önce dram dizilerinden tanıdığımız veya hiç tanımadığımız birileri üstlenmeliydi. İlk aklıma gelenleri yazayım mesela. Farklı yaş grupları ve dönemlerden isimler vermek istiyorum. Perihan Savaş olabilirdi. Mimiklerini çok iyi kullanan Ahu Sungur olabilirdi. Yaşından çok genç gösteren ama o rolü taşıyabilecek Nebahat Çehre olabilirdi. Duruşu ile o rolü taşıyabilecek bir isim, Bergüzar Korel olabilirdi. Anlatabiliyor muyum? Farklı dönemin oyuncularından bahsediyorum; ama böyle bir role uygun isimler bunlar, bana göre tabii.

Binnur Kaya daha önce de belirttiğim gibi aldığı tüm ödülleri sonuna kadar hak eden bir isim, üstelik çok da başarılı buluyorum ama sanki Doktor Hanım olarak olmadı.

Sevgimle...


Etiketler: kırmızı odanın olmayanı nihal yeşiltaç oran yazıları nihal yeşiltaç oran haberleri

Şimdi Paylaş

0 Yorum

Yorum Yap

CAPTCHA Image 

Benzer Haberler

Savunma Sporlarının Ustası Murat Çırak!

Antalya'mızın usta ismi Murat Çırak, savunma sporlarında uzun yıllardır gençleri yetiştiriyor. Aynı zamanda da özel güvenlik işleri de yapan Murat Hoca'ya bir çok ünlü isimlerden ve iş adamlarından koruma olması için teklifler geliyor. Ancak Murat hocamız zamanını gençlere ayır...

Bu da Geçer!

Bu da Geçer!


4 yıl önce Öz Haber

Her insanın sır gibi karanlık tarafı vardır aydınlıktan, aydınlıktan sakladığı
yaşantısı vardır.Kimileri aşikara yaşar kimileride sır gibi gizlide tutar.Her ne
koşulda olursa olsun neler yaptığımız önemlidir.
İnsanların zihninde ve bedeninde fark ettiği bazı değişiklikler ortaya çıkmasına

Osmanlı Tokadı

Osmanlı Tokadı


5 yıl önce Öz Haber

Degerli Öz Haber okuyucularım;
Öncelikle tüm ülkemin güzel insanlarına saglık huzur ve mutluluk dileyerek köşe yazıma başlıyorum.
Nedense bizler kendi özümüze sahip çıkmak yerine hep başkalarını örnek alıp, başkalarını alkışlayıp, başkalarını gıptayla takip ediyor...