Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne kadar çeşitli sıkıntılar yaşadı. Gelen siyasi partiler kendi iç kavgaları yüzünden, halkına rahat yaşatacak planlar yapmadılar, son yirmi yıl içinde iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ismine bakınca halk bir ümitle verilen vaatleri kurtuluş ümidi ışığı sanarak iktidara taşıdı.
İlk beş yıl güzel kararlar alındı, toprak analiz raporu gibi, ülkenin tarım politikası içindi. Çiftçimizin bilinçlendirilmesi tarım ilaçlarının reçetesiz verilmemesi kararları verildi. Amaç ilaçı bilinçli kullanmayı özendirilip halkımız ilaç kalıntısız, sebze meyve yiyebilsinler beslenebilsinlar diye. Fakat her geçen günler halkımız ümitle refah yaşamı beklerken hayalleri ortadan kaldırıldı! Borçlandırıldı, doğacak çocuklarda borçlu doğacak şekilde kararlar alındı. Ülkenin malları düşük fiyattan, yönetime yakın iç ve dış ortaklı kuruluşlara peşkeş çekildi,mahkemeler baskı altına alındı, basın'ın içinde paraya düşkün olanlarını, bol para yaşam vererek kendileri için haber ve tv de programları yaptırdılar, halkımız bunlara inandı, otoyollar, köprüler, hastaneler yapıldı. Dünyada emsali olmayan taktikler kullanıldı. Geçiş garantileri verildi, hava limanları dahil devlet demir yolları işletmelerine, müşteri garantisi verildi, hem de 5 misli yüksek fiyat anlayışıyla!
Ülke borçlandırıldı. İngiltere Londra mahkemelerini adres gösterdiler.
2044 yılına kadar giderek yoksullaşacak, bu kararı alanlar dünyalıklarını doldurdular,savaştan çıkan ülke ekonomisi haline getirdiler. Yatırımlar hiç yok sürekli maliyet giderleri yükselen konular ele alınarak yapılıyor, marmariste ve vanda yapılan, küçük saray bile,yılda Birhafta ya kalınır, yada kalınmaz 300 odalı yerin bakımı,güvenliği personeli,aşçısı temizlikçisi,bahçevanı en az 100 kişinin masrafları bir ömürboyu ülke halkının cebine yük değilde nedir?
128 milyar dolar nereye satıldığını açıklayamadılar,yaptıklarının suçluluğunu yaşıyorlar.
Yabancı yatırımcı gelmiyor,(varlık barışı) adı altında;yurt dışında kara paranızı Türkiye ye,getirin nereden buldun demeden,vergi almadan paralarınızı giriş yaptırın, döviz olsun diyorlar. Ülke dünya'nın gözünde yasa dışı işler,adaleti olmayan tek kişi, ne derse o,olan gerçekleri yazanların hapse atıldığı, gözlerinin kestirdiği kuruluşlara, fetöcü iftirası uydurarak çöken,bir devlet halinde görülüyor.
Halkımız daha iyi umutlarla iktidara getirdiği akp yi,gelen gideni aratır sözünü yaşıyorlar. Yirmi sene önce emekli olunca, ikramiyesiyle bir ev alabiliyordu, aldığı emekli aylığıyla rahat geçimini sağlıyordu,şimdi halk hepsinden olduğu gibi, birde Borçlandırıldı.
Hiçbir ülke idarecisi böylesine kin nefret diliyle ülkesine zarar vermez, şimdide biz iktidarı teslim etmeyiz, uçakları satacaklar bahanesiyle, kapı kapı dolaşın talimatı veriyor,pencere,pencere dolaşsalar halk bıktı fakirleşti,Erdoğan; böyle tepeden 300 korumayla halkın parasıyla hava atmak sona erecek,bunlar sanki ülkeden intikam alma gayretini gösteriyorlar. Kanal İstanbul projesi içinde gidici gözüken iktidar;tahkim mahkemelerinden,söke söke alırlar, sözüne, meral akşener :tiksindirici borçlanma diye birşey var,Erdoğan bu paraları cebinden ödeyeceksin diye cevap verdi. Bende diyorumki böyle bir hak var ise, şimdiye kadar müşteri garantili yatırımların iptali için,tiksindirici borçlar kategorisine uygun şekilde mahkemelere neden başvuru yapılmıyor?
Muhalefet meclisten çıkan yasaları Aym götürmüyormu? 2044 yılına kadar neden halkımız ödeme yapsın siyasetçiler bunlarıda takip etsin istiyoruz.
Halkın gücü tükendi yoksa bu,ülke elden giderse son pişmanlık fayda vermez diyorum. Koltuklardan önce ülkemiz diyelim. Menfatimizden önce toprağımıza bayrağımıza sarılalım.
Gerçekleri Bilelim
Ahmet Cirim
0 Yorum