loader
HERKES KENDİ KALBİNİN MİMARI YAŞAMLARININ DA RESSAMIDIR!

HERKES KENDİ KALBİNİN MİMARI YAŞAMLARININ DA RESSAMIDIR!

Bizler hep ; Ben çocuk’ken li cümlelere emanet ettik en güzel yaşlarımızın, en
güzel mutluluklarımızı.Sevinçleriyle, hüzünleriyle yüreklerimize ad verdik
hissettiklerimize. Kimi zamanlar neşeli, kimi anlarda üzüntülü, kimi heyecanlı
sonu bitmeyen nice kimliklerin kimsesi olduk çıktık.
Büyüdüğümüzün farkına varamadan yaş aldık bize sunulan ömür defterine satır
satır cümleler olduk sayfalarda… Dünya dönüyor diye mi ‘’diyorum kendime bu
hız niye?
Oysa daha dün gibi. Hani küçükken kurduğumuz hayallerimiz, büyüklük
hayallerimizi mayalarken her şey ne kadar uzaktı.Hayallerimiz yarışır oldu
saniyelerle, saatlerle.Heybemize ne yüklediysek o yıllarda o kadarını yaşar
olduk. Geriye dönüp baktığımızda çocukluk yıllarındaki çocuk gülüşümüzü
çizmemizi söyleseler çizebilirsek ne ala değil mi ? diye düşünüyorum.
Benim düşüncem o ki ‘’ herkes kendi kalbinin mimarı ve yaşamlarının
ressamlarıdır. Bireyler gönlünde ne inşa ederse onu resmeder. Herkesin
çocukluk, gençlik dönemlerinde kalbinde uçuşan kelebekler vardır. Her
mutluluğumuzda yüzümüze yansımıştır sevincimiz.Amatörce çizdiğimiz
resimlerde kanatlarına serpiştirdiğimiz mutluluğunun resmidir.
Herkes ne kadar değerli ve kıymetli.Hiç bir art niyet düşünmeden tertemiz
lisanla özne olabilmek,noktaların el ele tutuştuğu anlamlı cümlelerle son
bulurdu.
Şimdi geriye dönüp baktığımızda geri kalanlarla nakarat yazacak gibi oluruz
ömrümüze. Herkesin değiştiği, ve değişmek zorunda kaldığı ömrü
yaşamakta.Duyduğumuz cümlelerin doğruluğunu kontrol etmek ve bize her
zaman gözümüze ilişen güvenlik cihazından miras kalmış gibi.
Keşke sakıncalı kişiler yaşamımıza sinyaller verse de gönlümüzde yer almasa ne
güzel olurdu.Çocuk yanımıza karalar düşürmeseler.Keşke tek derdimiz
atmosferde oluşan ozan tabakasının oluşan delik gibi , iklimlerde olan değişim
gibi olsa .Gönlümüzde taht kuran Şirin , için dağları delen Ferhat, Kerem ile
Aslının aşkları gibi gerçek aşkları inkar edenlerden olmasaydı keşke.

Sahtekarlığın, riyakarlığın,bencilliğin, kibirin,dengesiz hisleri tüketen neslin
içinde nereye doğru gidiyoruz? Kayboluyoruz bu uğultunun içinde.Önce
çocukluğumuzu, sonra insanlığımızı ve var olan hislerimizi kaybediyoruz.
Umutlarımızın yerine umutsuzluk doldurduğumuzdan beri başımıza gelenler
nasıl dahil oldu ömür resmimize. Payımıza düşen gönül kumbaramızda kalan
harçlıklarımızla mutluluk satın almaya çalışmak.Çok yazık bize !!!
Tüm olumsuzluklara rağmen mutluluğun ipini tutuyorum oysa uçup gidiyor. Ve
sevsek hiçbir çıkar olmadan. Ufacık bir fısıltı bile duyurabiliriz sesimizi.’’İyi misin
diyen bir yüreğin içinde hiçbir kötülüğün barınamayacağına inanarak.Sevginin
ne kadar güçlü olduğunu bilerek kötülük olasılığını hesaba katmadan
yaşamalıyız.
FERAH USLU


Etiketler: HERKES KENDİ KALBİNİN MİMARI YAŞAMLARININ DA RESSAMIDIR ferah uslu yazıları

Şimdi Paylaş

0 Yorum

Yorum Yap

CAPTCHA Image 

Benzer Haberler

Ezgi Mola Yalnız Değildir!

Ezgi Mola Yalnız Değildir!


4 yıl önce Öz Haber

nihal yeşiltaç oran

Nihal Yeşiltaç Oran

Ezgi Mola tabii ki yalnız değildir. Onu bu konuda yalnız bırakanlar karşı tarafın zihniyetinde olanlardır.

Neydi bu olay k...

ZÜHTÜ ARSLAN ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI

Türkiye'nin içinde bulunduğu şu günleri siyasetten mafya dediğimiz ilişkileri bu sözleriyle izah ediverdi. Mahkemelerin, savcıların tek kişinin emrine göre hareket ettiği, bu günlerde Anayasa mahkeme başkanı kalkıyor diyor ki ; hukuk devletinde adalet olmazsa hukuk dışı arayışlar ortaya çıkar. He...

Aşı da Mutasyona Uğruyor mu?

Aşı da Mutasyona Uğruyor mu?


4 yıl önce Öz Haber

Dünyayı kasıp kavuran coronovirüs (Covid -19) sürekli kendini geliştiriyor. Dünyada bugün için 60 bin civarında ölüm, 1,5 milyon hastalık bulaşan insanlar.

Dünya Sağlık örgütü (WHO) sürekli karanlık tablo çiziyor belki gerçekleri anlatıyor. Tıp zorlanıyo...