Son günlerde her yerde duyar olduk Z Kuşağı.Kimler Z kuşağını kapsıyor.1994 ile
2012 arasında doğan çocukların oluşturduğu Z jenerasyonu yani Z kuşağı olarak
adlandırılıyor.
Şu anki topluma ayak uydurmakta zorlanan Z kuşağında öyle ki çok yüksek
özgüvene sahipler ve özgürler. Bu kuşak zamanının çoğunu sanal alemde
geçirerek internette yayınlanan her bilginin doğru, yanlış yada gerçekliliği
bilinmeden bütün çöplük gibi bilgileri beyinlerine yüklemekte.
Büyüklerinin ve öğretmenlerinin kendi beyinlerine yükledikleri işe yaramayan
bilgilerin temizlenmesine bile izin vermezler, nasihatlere ise demode bilgi
diyerek keser atarlar.
Sizler nasıl adlandırırsanız adlandırın şimdiki çağımızın çocukların sergilediği ve
yaşadığımız gerçek bundan ibaret.Gözümüzün önünde çocuklarımız yok oluyor
ve elimizden kayıp gidiyor.
Z kuşağının kurguları bilinçli hazırlanan kurgular olup bu kuşak aynı fikirde
organize olmuş durumda olup ailelerine karşı direnerek adım atmaktadırlar.
Yapılan araştırmalar sonucunda Z kuşağını içerden ve dışarıdan olarak organize
olarak yapılan araştırma sonucunda bu karara varılmıştır.
Z kuşağı yokluk bilmez, isteklerinde sınır yoktur ve şımarık bir nesil olarak
karşımıza çıkmaktadır. Şükür nedir bilmez, sebat etmez. Şükrü olmayan kuşağı
yoksa bu nesli kayıp olarak mı adlandıracağız.
Çocuklarımızın ötekileşmesindeki sorunları hep birlikte el birliği çözmeli,
çözüme kavuşturmalı.Z kuşağı bu gidişatla ailelerini malzeme enerjisi olarak
görmeye devam edecek.Z kuşağının gözünde biz çocuklarımızın tüm
ihtiyaçlarını karşılayacağız ama onların yaşam biçimine karışmayacağız.İşte
böyle bir nesille karşı karşıyayız.
Sanal alem ve oyunlar çocuklarımızı uzaktan yönlendirerek kontrol etmek için
çalışma yapılmakta.Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve zahmetimiz
olmamalı.Çocuklarımıza doğru üslupla anlatarak bu oyunlardan uzaklaştırarak A
sosyal yaşamdan uzaklaşmasını sağlamalıyız.
Bu oyunlar çocuklarımızı etkisi altına alarak asi ve bozuk ruh yapısı ile her şeye
karşı çıkıyor ve direnişe geçiyorlar.Hem de en çok değer veren , önemseyen aile
fertlerine karşı. Ailesine karşı direnen çocuklarımızda öz güven o kadar yüksek
ki aileler bile bu özgüven karşısında şaşkınlıklar içersinde ‘’ bu benim çocuğum
mu ? ‘’ demeden geçemiyor. Sonra sorgulamalar başlıyor benim çocuğum nasıl
bu oldu da bu hale geldi diyerek çözüm aramaya başlıyoruz.
Geleceğimiz dediğimiz çocuklarımız yani şimdiki adıyla Z kuşağının kayıp
olmasına izin vermemeliyiz.Sadece ailesine değil herkese karşı asi tavır
sergileyen Z kuşağının geleceğini kurtarmak için hep birlikte çalışmaları
yürütmeliyiz.Sahip olduğu tüm doğru kabul ettiği yanlış bilgiler sonucunda
kazandığı özgüven ile sergilediği asi davranışlarını düzeltmek için dr yardım
alabiliriz.Geleceğimiz olarak gördüğümüz Z kuşağının kayıp olmaması için
aileler, eğitimciler ve herkes el birliği vererek destek çıkmalıyız. Bizler
çocuklarımızı suçlarsan bunun sebebi bizleriz.Öncelikle kendimizi
sorgulamalıyız.Çocuklarımıza her istediğini anında önüne servis edersek bu
çelişki ve hem istekli ,hem isteksiz davranışımızla çocuklarımızda güven
erezyonuna zemin hazırlamış oluruz.
FERAH USLU
0 Yorum