Türkiye'nin içinde bulunduğu şu günleri siyasetten mafya dediğimiz ilişkileri bu sözleriyle izah ediverdi. Mahkemelerin, savcıların tek kişinin emrine göre hareket ettiği, bu günlerde Anayasa mahkeme başkanı kalkıyor diyor ki ; hukuk devletinde adalet olmazsa hukuk dışı arayışlar ortaya çıkar. Her türlü yolsuzluk, rüşvet,mallara ( çökme) el koyma, devlet gücünü herşekilde elinde bulunduranlar, açıkça bunları yapıyor.
Savcılar, mahkemeler ne yapıyor hiç. Normal vatandaşa gelince jet hızıyla harekete geçenler, yönetenlere gelince sus pus!!! Hangi yönetim olursa olsun, sonsuza kadar sürmeyeceğine göre, gelen yeni hükümet bunların hesabını sormaz mı sanıyorlar?
Kimsenin yanına kâr kalmıyor, ancak zaman bağışlanır, (HAK HUKUK ADALET,OLMAYAN YERDE HUZUR OLMAZ). Haberlerde hiç eksik olmuyor. Sedat Peker açıklıyor ve diyorlar ki biz mafyanın sözüne göre hareket etmeyiz. Paramount otelin ilk sahibi otelimize tankla geldiler, çöktüler geri istiyoruz, Mübariz İbrahimov( gurbanoğlu) soyadını sonradan, Türk vatandaşı olunca aldı. Bodrum Yalıkavak marinasına çöküyorlar fetöcü iftirası ile. SBK holding 10 milyon avro isteniliyor diyor, uçağına bitmeyen yetkili yok gibi neyin karşılığı??? İtiraflarda geliyor, böyle olmasına rağmen, neden savcılar harekete geçmiyor?
Sükut suçu kabullenmektir, ticaret bakanı kendi şirketinden yüksek fiyattan dezenfektan alıyor, sağlık bakan yardımcısının hanımının şirketine 20.inci ihale veriliyor. Milli eğitim bakan kardeşinin şirketi ihale alıyor. Bakan diyor ki 2013 yılından beri bakanlıkla ticari ilişkileri var, etik olmayan makamlara yakışmayan, bu davranışlara ne diyeceksiniz sayın yöneticiler?
Bunlar mafya sözü değil yapanların iftiraları! Bahanelerinize halk inanıyor sanmayın, ilk sandıkta hesabı sorulacak, sonra yetki verdiği siyasi irade, mahkemelerde hesabı halk adına soracaktır.
Basında temiz mesleğini yapanlar çok az,meslek ilkeleri;ayaklar altında, bugünkü ortamı ben Özal, dönemine benzetiyorum. Hayali ihracat, rabıta, yolsuzluk, rüşvet kayırmacılık, ben o yıllarda "PEMBE HAYELLER ÜLKESİ TÜRKİYE" başlığıyla haber yaptığımda, Özal en yakın adamlarından birine diyor ki bu deli nereden çıktı! Mahkemeye vereceğim demiş, ben de versin neyimi alacak dünyalık malımız yok,"GAZETECİ ZENGİN OLMAZ,MUTLU OLUR"ilkeleriyle hayatımızı sürdürüyoruz. Bugün de aynı, yaşantımıza devam ediyoruz. Haberimizde Korkut Özal dan bahsetmiştim, devlet memuru iken, holding patronu oldu diye, o günün farkı, mahkemeler, savcılar çalışıyordu, bir de müşteri garantili ihaleler verilmiyordu. Devletin malları satılmamış yerinde duruyordu, artık adaletin olmadığını AYM Başkanı Zühtü arslan kabul ettiğine göre! Ayrıca kişiliğine" İPOTEK"konan insan, hakim olamaz diyor!!!
Anlamı yenir yutulur gibi değil çok ağır, mevcut hakimler savcılar bu sözün altında kalıyor, herhangi bir işlem yapmayanlar bu sözü kabul etmiş olmuyormu? Halk, kan ağlıyor artık bu böyle gitmez diyorum.
Gerçekleri Bilelim
Ahmet Cirim
0 Yorum